İster çatışma bölgeleri, ister göç durumu, ister kamplarda yaşam olsun değişmeyen bir şey var: Yaşam koşulları bozulduğunda kadınlar için durum daha zorlaşır.
Üstüne yoksulluk, dulluk eklenince buluyor, cefakar kadınların çocuklarına yansır. Kadınlar hem anne hem baba olmak zorunda kalır. Kadınların işgücü piyasasındaki varlıkları ne yazık ki hala sınırlı olduğundan daha fazla eğitim mesleki imkanlar sunulmalıdır ki deneyim kazansın. Çünkü kadınların yaşadıkları zorluklar ciddidir.
Öne Çıkanlar
Dünyada 2,7 milyardan fazla kadın yasal olarak erkeklerle aynı işleri yapamıyorlar. (Dünya Bankası, 2018)
Her gün yaklaşık 810 kadın hamilelik ve doğumla ilgili sorunlar nedenizyle ölmektedir. Bu ölümlerin %99’u gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. (Dünya Bankası, 2020)
Küresel olarak, her üç kadından biri yaşamı boyunca bir tür toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddete maruz kalmıştır. (Dünya Bankası, 2020)
Eylemlerimiz: “Bir kadını eğitirseniz, bir ulus yetiştirirsiniz.” sözüne uygundur.
Adaletsizliği düşününce, Afrika atasözünü hatırlıyoruz: “Bir erkeği yetiştirirsen bir insan yetiştirmiş olursun. Bir kadını yetiştirirsen bir milleti yetiştirmiş olursun”.<